www.nemesis.realbb.net
www.nemesis.realbb.net
www.nemesis.realbb.net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.nemesis.realbb.net

uydu alıcıları güncel yazılımlar, frekans listeleri
 
AnasayfaAnasayfa  Kapı*Kapı*  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Emrah İş ft. Aimi - I Love Istanbul
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Ocak 01, 2011 11:34 am tarafından nemesis

» funda arar senden öğrendim
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Ocak 01, 2011 11:26 am tarafından nemesis

» türksat 3a 2011 güncel frekans listesi
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Ocak 01, 2011 11:06 am tarafından nemesis

» milli piyango 2011 çekiliş sonuçları
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Ocak 01, 2011 10:16 am tarafından nemesis

» Jennifer Lopez - Louboutins
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Şub. 13, 2010 9:03 pm tarafından hülya

» Evanescence - My Immortal
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Şub. 13, 2010 9:02 pm tarafından hülya

» Pussycat Dolls-Hush Hush
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Şub. 13, 2010 9:01 pm tarafından hülya

» INNA - HOT
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Şub. 13, 2010 9:00 pm tarafından hülya

» Lady Gaga - Poker Face
Dülger balığının ölümü Icon_minitimeC.tesi Şub. 13, 2010 8:58 pm tarafından hülya

Galeri
Dülger balığının ölümü Empty
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
bedava forum
Forum
Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
TakvimTakvim
Forum

 

 Dülger balığının ölümü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nemesis
Admin
nemesis


Erkek
Mesaj Sayısı : 140
Yaş : 43
Points : 2113
Kayıt tarihi : 05/03/09

Dülger balığının ölümü Empty
MesajKonu: Dülger balığının ölümü   Dülger balığının ölümü Icon_minitimePtsi Nis. 06, 2009 1:10 pm

Sait Faik Abasıyanık'tan bir hikaye;

Dülger Balığının Ölümü

Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmağa değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar?...

Mümkün olsaydı da balolara canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gidebilseydi bayanlar; balıkçılık milyon, balıklar şan ü şeref kazanırdı. Ne yazık ki soluverir ölür ölmez, öyle ki, büzülmüş böceklere döner balık sırtının pırıltıları. Benim, size ölümünü hikâye edeceğim balığın öyle pırıltılı, yanar döner pulları yoktur. Pulu da yoktur ya zavallının. Hafifçe, belirsiz bir yeşil renkle esmerdir. Balıkların en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf naylondan bir ağzı vardır: sudan çıkar çıkmaz bir karış açılır.açılırda bir daha kapanmaz.

Vücudu kirlice, esmer renkte demiş miydim? Yamyassıdır, demiş miydim? Tam ortalık yerinde, her iki yanda sağlı sollu iki başparmak izi diyebileceğimiz koyu lekeler vardır, demiş miydim?...

Rum balıkçılarının hrisopsaros -Hristos balığı- dedikleri bu balık, vaktiyle korkunç bir deniz canavarı imiş. İsa doğmadan evvel, Akdeniz’e dehşet salmış. Bir Finikeli denize düşmeye görsün! Devirdiği Kartacalı çektirmesinin, Beni İsrail balıkçı kayığının sayısı sayılamamış. Keser, biçer; doğrar, mahmuzlar; takar, yırtar; koparır atar; çeker; parçalarmış. Akdeniz’in en gözü pek; insandan, hayvandan ,fırtınadan, yıldırımdan, yağmurdan, belâdan, işkenceden yılmaz korsanı, dülger balığının adından bembeyaz kesilirmiş. İsa, günlerden bir gün deniz kenarında gezinirken sandallarını büyük bir korkuyla bırakıp kaçan balıkçılar görmüş. diye sorunca balıkçılara; demişler balıkçılar, .

İsa, yalınayak, başı kabak, dülger balıklarının yüzlercesinin kaynaştığı denize doğru yürümüş. En kocamanını, uzun parmaklı elleriyle tutup sudan çıkarmış. İki elinin parmağı arasında sımsıkı tutmuş, eğilmiş,kulağına bir şeyler söylemiş... O gün bu gündür dülger balığı, denizlerin görünüşü pek dehşetli, fakat huyun pek uysal, pek zavallı bir yaratığıdır. Birçok yerinde çiviye, kesere, eğriye, kerpetene, desdereye, eğeye benzer çıkıntıları, kemikle kılçık arası dikenleri vardır. Dülger balığı adı ona bunlardan ötürü takılmış olmalı.

Bütün bu alât ü edevatın dört yanını, şeffaf naylondan diyebileceğimiz, işlemeli bir zar çevirmiştir. Kuyruğa doğru bu incecik zar azıcık kalınlaşır, rengi koyulaşır, bir balık kuyruğunun biçimini alır.

Oltaya tutuldu muydu dünyasına, sulara küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer, kim bilir? Onun için dünya bomboştur artık. Oltadan kurtulsa da fayda yoktur. Suyun yüzüne yamyassı serilir. Kocaman gözleriyle insana mahzun mahzun bakar durur. Sandala aldığınız zaman dakikalarca onun sesini işitirsiniz. Ya sesini! Bir o, bir de kırlangıç balığı sandalda ölünceye kadar ikide bir feryada benzer, soluğa benzer acı bir ses çıkarır. İnce zardan ağzını bir kere ağlara vurmasın, küstüğünün resmidir dülger balığının.

Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi önce. Vücudunda hiç kımıldama yoktu. Taş kadar cansızdı. Yalnız âletlerinin etrafını çeviren incecik, ipekten bile yumuşak zarları titreyip duruyordu. Böyle bir oynama hiç görmemiştim. Evet, bu bir oyundu. Bir rüzgarın iç görünmez oyunuydu. Vücutta, görünüşte hiçbir titreme yoktu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir şeymiş gibi gelen bu titreme, hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger balığının ruhu, rüzgar rüzgar, bu incecik zarlarda çıkıp diyordu; bir dirhem kalmamacasına.

Hani bazı yaz günleri hiç rüzgâr yokken, deniz üstünde bir meneviş peydahlanır. İşte böyle bir cazip titremeydi. Bu, insanın içine zevkle, saadetle dolduruyordu. Ancak, balığın ölmek üzere olduğu düşünülürse, bu titremenin anlamı hafifçe acıya yorulabilirdi. Amma insan, yinede bu anlam’a almamaya çalışıyordu. Belki de bu, harikulade tatlı bir ölümdür. Belki de balık, hâlâ suda, derinliklerde bulunduğunu sanıyordur. Karnı tok, sırtı pektir. Akşam olmuştur. Deniz dibinin kumları gıdıklayıcıdır. Altta, dişi yumurtaları, üstte erkek tohumları sallanıyor, sallanıyor, sallanıyordu. Vücudunu bir şehvet anı sarmıştır... birden bire dehşetli bir şey gördüm: balık tuhaf bir şekilde, ağır ağır ağarmağa, rengini atmağa, bembeyaz kesilmeğe giden bir hal almaya başlamıştı. Acaba bana mı öyle geliyor? Sahiden renginimi atıyor? demeye, dikkatli bakmağa lüzum kalmadan, yanılmadığımı anladım.

Kenarları süsleyen zarların oyununun oyunu çabuklaşmağa, balıkta gitgide saniyeden saniyeye pek belli bir halde beyazlaşmaya başladı. İçimde dülger balığının yüreğini dolduran korkuyu duydum. Bu hepimizin bildiği bir korku idi: ölüm korkusu.

Artık her şeyi anlamıştı. Denizlerin dibi âlemi bitmişti: Ne akıntılara yassı vücudunu bırakmak, ne karanlık sulara, koyu yeşil yosunlara gömülmek: Ne sabahları birdenbire yukarılardan derinlere inen, serin aydınlıkta uyanıvermek, günün mavi ile yeşil oyunları içinde kuyruk oynatmak habbeler çıkarmak, yüze doğru fırlamak... Ne yosunlara canlı yosunlara yatmak, ne akıntılarda âletlerini yakamozlara takarak yıkanmak, yıkanmak vardı. Her şey bitmişti:

Dülger balığın ölüm hali uzun sürüyor. Sanki balık şu hava dediğimiz gaz suya alışmağa çalışmaktadır. Hani biraz dişini sıksa alışması mümkündür gibime geldi.

Bu iki saat süren ölüm halini, dört saatte, dört saati sekiz saate, sekiz saati yirmi dörde çıkardık mıydı; dülger balığını aramızda bir işle uğraşırken görüvereceğiz sanıyorum.

Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün, bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama, aslında güzel huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı, bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükununu kötüleyecek, canından bezdireceğiz .içinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa’ nın tutuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak.

Bir kere suyumuza alışmağa görsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız.
Alıntı :
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://nemesis.yetkinforum.com
 
Dülger balığının ölümü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.nemesis.realbb.net :: amatör ve profosyonel balıkçılık :: balıkçılık-
Buraya geçin: